الصفحة الرئيسي الاخبار TASAM Yeni Adresine Taşındı

TASAM Yeni Adresine Taşındı

أرسل لصديقك طباعة PDF

TASAM Yeni Adresine TaşındıTASAM, İstanbul Merkez Ofisi Tarihî Yarımada’nın en nezih semtlerinden Hırkai Şerif’teki asırlık bir konağa taşındı. Fatih ilçesinde Eski Ali Paşa Caddesi’ndeki 20 kapı numaralı Konak, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararı ile “Korunması Gereken Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiş bir19. yüzyıl eseri. Dönemin karakteristik özelliklerini taşıyan 4 katlı bina ahşap ve yığma kârgir yapısı ve estetik mimari tasarımı ile dikkat çekiyor.

İki binlerin başında geçirdiği yangınlardan sonra Mimar Cem Özmen tarafından mimari açıdan aslına sadık kalınarak yeni baştan inşa edilen tarihî bina, gerekli teknolojik donanıma da sahip. Konak, merkezî konumunun yanı sıra bulunduğu muhitin manevi atmosferinin esintileri ile TASAM ekibi ile partnerlerinin fikir ve projeleri için şimdiden ilham kaynağı olacak gibi duruyor.

Binanın Tarihçesi

İstanbul’un Fatih ilçesinin Hırkai Şerif Mahallesi’nde Eski Ali Paşa Caddesi’ndeki 20 kapı numaralı Bina, İstanbul IV numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 27.08.2003 tarihli ve 15229 sayılı kararı ile “Korunması Gereken Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiştir. İlk inşa tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, o dönemin bilinen verilerine istinaden 19. yüzyıl sonları olduğu tahmin edilmektedir. Bunun en büyük ispatı; 1877’deki Büyük Beyoğlu Yangını ardından zorunlu kılınıp sonraları serbest bırakılan yangın sigortası plaketinin birkaç yıl öncesine kadar binanın üzerinde bulunmasıdır.

Banisi, mimar ve mühendis olan Sıtkı Bey Bina’yı bizzat kendi ailesi için tasarlayıp yaptırdığından özellikle mimarisi ile donanımına aşırı özen göstermiştir. O zamanlar henüz elektriği olmamasına ve musluklarından taşıma suyu akmasına rağmen, dış görünümündeki düzenleme ve süslemeleri ile iç dekorasyondaki güzelliğine dönemin konfor anlayışına uygun kullanışlılığı da eklenen Bina, emsalleri arasında öne çıkmıştır. Üst katından bakıldığında Edirnekapı’dan ve Fatih Camii’nden Adalar’a uzanan yeşilliklerin denize kavuştuğu eşsiz bir manzaraya sahip olmuştur.

Bina’da 1926’dan itibaren, emekli yüzbaşı Doktor Ali Tarkan Bey ailesi ile yaşamaya başlamıştır. Arkasındaki bahçe 1932’de komşudan satın alınıp Bina ile birleştirilerek tapusu yenilenmiştir. Bina’nın Vakıf mülkiyetindeki arsası ise 1948’de otuz yıllık icrarı ödenerek mülke katılıp tescil edilmiştir. Sakinlerinin güçlü aile bağları ile sevgi, saygı ve özveri timsali davranışları, çevreye olduğu kadar Bina’nın kendisine de yansımış, kimi zaman bizzat Aile bireyleri tarafından yapılan bakımı hiç ihmal edilmediği için orijinalliği azami seviyede korunmuştur.

Aile toplantılarına, hatta yakınlarının düğünlerine sahne olan Bina’nın duvarlarında kimi zaman Klasik Batı Müziği’nin sonat ve konçertoları kimi zaman da Türk Sanat Müziği’nin ölümsüz nağmeleri yankılanmış, piyano tuşlarından ve kanun tellerinden yükselen melodiler bütün odalara yayılmıştır. Zaman zaman acil hastalara koşulması için gecenin sessizliğini yırtan kapı ziline tüm aile ile birlikte Bina da ayaklanmıştır. Daha nice acı tatlı hatıraya şahitlik ederken sıcaklığı ile sakinlerine moral veren Bina uzun yıllar boyunca hane halkının acılarında sığınağı, sevinçlerinde mutluluk yuvası olmuştur. 1995’te yalnız başına kalan evin kızının gücü korumaya yetmeyince soygunlarla hırpalanan bina 2001 ve 2002’de çıkan yangınlara direnememiştir.

Bina uzun süren restorasyon ve restitüsyon çalışmaları sonucunda aslına sadık şekilde büyük bir özen ve hassasiyetle yenilenerek çağdaş tekniklerle günümüz koşullarına uygun hâle getirilmiş, sevgi, saygı ve özverili davranışlar geleneğinin sürdürülmesi ümidiyle mazisinde yaşayanların aziz anılarına ve yeni sakinlerinin hizmetine sunulmuştur.

 

 

 

الاعلانات

1. 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu 6-8 Mart 2015 tarihlerinde Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM), Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, Pakistan China Institute ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir. İslam dünyasından geniş çaplı katılımla gerçekleştirilen 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nda; Forumu entelektüeller, düşünürler, kanat önderleri ve İslam dünyası düşünce kuruluşları için başlıca platform olarak kurumsallaştırmak üzere dönüm noktası teşkil edecek bir takım kararlar alınmıştır.

2. Forum; Pakistan Cumhurbaşkanı Sayın Memnun Hüseyin’e, Pakistan Başbakanı Dış İlişkiler ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Sayın Sartaj Aziz’e ve Pakistan Senatosu Başkanı Senatör Syed Nayyer Hussain Bokhari’ye, Forum’a hitap etmeyi yüksek nezaketleriyle kabul ettikleri ve bu küresel konferansın saygınlık ve prestijine büyük katkıları için minnettarlığını arz etmiştir.

3. Forum, ekonomik ve siyasi güç dengesinin, “musâdeme-i efkârın” (fikirler çarpışmasının) yoğun etkisi altında Batı’dan Doğu’ya kaydığı 21. asırda İslam Düşünce Kuruluşları Forumu’nun kültürler, ülkeler ve kıtalar arasındaki köprü rolünün önemli olduğuna ve dolayısıyla Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu olan adının Dünya İslam Forumu (World Islamic Forum - WIF) olarak değiştirilmesine karar vermiştir.

4. İslam Dünyası Forumu mevcut gerçeklikleri ve olguları göz önünde bulundurarak İslam’ı barış, uyum, denge, hoşgörü ve bir arada yaşama dini olarak takdim edecek ve tanıtacak bir İslam anlatısı geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır.

5. İslam Dünyası Forumu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışında kalan ülkelere ve topluluklara ulaşım konusunda da adımlar atarak mevcut jeopolitik sahnedeki ortak platformlar üzerinde yeni ortaklıklar ve koalisyonlar kurulmasına katkı sağlayacaktır.

6. Forum katılımcıları ne şekilde olursa olsun ve nasıl tezahür ederse etsin aşırılığı ve terörizmi kınamakta, terörizmin herhangi bir din, kast, mezhep ya da ırkla ilişkilendirilemeyeceğini açıkça ifade etmektedir. Terörizmle ve militanlıkla mücadele aslında; İslam’ın doğru mirasını ve özünü, Hazreti Peygamber’in (sav) öğrettiklerinde ve onun liderliğindeki faaliyetlerde ortaya konduğu şekliyle ihya çabasıdır.

7. Forum belli Batı ülkelerinde baş gösteren İslamofobiyi kınamakta ve bazı Avrupa ülkelerinin yasalarında yer alan anti-semitizm benzeri bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

8. Forum hangi dinden, cinsiyetten, kasttan, ırktan ya da mezhepten olursa olsun tüm kişilerin eşitliği ilkesine riayet edilmesi gerektiğini teyit etmekte; herhangi bir etnik gruba ya da topluluğa karşı ayrımcılık yapılmasını ya da nefret, taassup ve önyargı temelinde şiddete veya nefret söylemine maruz bırakılmasını insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirmektedir.

9. Forum; sorunların çözümü için herhangi bir şekilde tehdide ya da güç kullanımına başvurulmasını reddetmekte, uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın önceliğine riayet edilmesi gerektiğini dile getirmekte, tüm ülkelerin mevcut sınırlarının ve toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı ilkesini desteklemektedir.

10. Forum; Filistin, Keşmir, Kıbrıs ve Dağlık Karabağ gibi farklı bölgelerdeki uzun süreli uyuşmazlıkların çözümünde sürdürülebilir barış, istikrar ve güvenliği de desteklemektedir.

11. Forum; özellikle eğitim, enerji ve İslam dünyasının çok ihtiyaç duyduğu değişim ve reformların güvencesi konumundaki yetenekli kişilerin, hassaten gençler ve kadınlar arasındaki yeteneklerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak alt yapının ve mekanizmaların oluşturulmasında bölgesel ekonomik iş birliğinin teşvik edilmesi gerektiğine inanmaktadır.

12. Forum Müslüman rejimlerin ve liderlerin sivil toplumu harekete geçirmek ve temel hakların geliştirilmesinde fırsat eşitliği sunmak suretiyle elit tabaka ile sıradan insanlar arasında köprü oluşturmalarını ısrarla tavsiye etmektedir.

Dünya İslam Forumu’nu Müslüman entelektüellerin, kanaat önderlerinin ve düşünürlerin sesi olarak kurumsallaştırmak amacıyla Forum aşağıdaki kurumsal mekanizmaların hayata geçirilmesine karar vermiştir:

a) Forum faaliyetlerini koordine etmek; dünyanın farklı yerlerinden sivil toplum örgütleri, hükümet dışı örgütler ve düşünce kuruluşları ile birlikte kurumsal bir ses inşa etmek ve İslam Dünyası Forumu’nun gündemi ve faaliyetleri ile ilgili kararlar almak üzere beş kişilik bir daimi icra kurulunun oluşturulması;

b) İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu “Wise Persons Board of the Forum” (Forum Akil Kişiler Kurulu) adının “Eminent Persons Group (EPG) of the World Islamic Forum” (İslam Dünyası Forumu Akil Kişiler Grubu) olarak değiştirilmesi;

c) İslam Dünyası Forumu sekretaryasının TASAM ev sahipliğinde İstanbul’da bulunması, Asya bölgesel sekreterliğinin Pakistan-China Institute ev sahipliğinde İslamabad’da kurulması ve dünyanın diğer yerlerinde de bölgesel sekreterliklerin kurulması;

d) İslam Dünyası Forumu faaliyetleri çerçevesinde İngilizce, Türkçe, Arapça ve Fransızca dillerinde yayın yapan dinamik ve etkileşimli bir internet sitesinin bulunması; İslam ümmetinin karşı karşıya olduğu sorunlara dair araştırma raporları hazırlanması ve çalışmalar yapılması, İslam ümmetini ilgilendiren konferanslara katılım sağlanması;

e) Memnuniyet verici bir gelişme olarak kaydedilen İslam Dünyası “İstanbul Ödülleri”nin yıllık olarak verilmeye devam edilmesi;

f) İslam Dünyası Forumu’nca Eylül 2015’te Kuala Lumpur’da “Müslüman Kadınlar Zirvesi” düzenlenmesi;

g) İslam Dünyası Forumu’nun sonraki toplantısının 2016 yılında Tahran’da yapılması kararları alınmıştır.

Son olarak Forum katılımcıları; Forum’un İslamabad’daki ev sahiplerine, özellikle Pakistan China-Institute, Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, TASAM ve KAS’a, bu tarihi etkinlik ile “musademe-i efkar”dan barika-i hakikat’in (fikirlerin çarpışmasından hakikat güneşinin) doğması amacıyla yaptıkları katkılardan ve İslam ve Müslümanlar hakkında bugün şiddetle muhtaç olduğumuz olumlu bir anlatı sunmalarından dolayı teşekkürlerini bildirmiştir.

6-8 Mart 2015, İslamabad

Deklarasyonu indirmek için tıklayın.

Detaylı bilgi için tıklayın.